CHP’de yeni genel başkanının seçilmesiyle sonuçlanan 38. kurultayın ertesinde bir dostum sordu: Sen bundan bir şey anladın mı? Doğrusu ben de bütün bunlara bir anlam verememiştim. Kılıçdaroğlu büyük tepki yaratan seçim yenilgisinden sonra hemen istifa etmemekle ne kazanacağını umuyordu?
CHP’nin tabanı büyük tepki yaratan bu son yenilgiyi nasıl içine sindirecekti? Oylamadan önce beklentiler o kadar büyüktü ki bu yenilginin tepkisiz karşılanması artık mümkün değildi.
Nitekim öyle de oldu.
Kılıçdaroğlu’nun daha sonra sırtından hançerlendiğini ileri sürmesi de pek yakışmadı.
Allah’tan ki Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel dikkatli davranarak seçim sonrası olumsuz bir hava yaratılmasını engellemiş oldular.
Kılıçdaroğlu’nun güvenli liman çıkışına değişim önerisiyle cevap veren İmamoğlu cephesi de değişimden ne anladıkları konusuna bir süre açıklık getiremediler. Şu anda da bu konuda bir açıklık yok. Ama CHP’de değişimin kaçınılmaz olduğunu herkes biliyor.
CHP’nin yeni yönetimi ilk yerel seçimi beklemektedir. 2024 Mart ayında yapılacak bu seçimlerden sonra iktidarın beş yıl seçim ihtimali olmaksızın Türkiye’yi dönüştürme misyonunu tamamlamayı hesapladığı görülüyor.
Ama yine de devasa sorunlar karşısında bulunan iktidarın bu kadar süreyi seçimsiz götürebilmesi mümkün görünmemektedir.