Katalonya özerk bölgesinde pazar günü yapılan genel seçimlerde
bağımsızlık yanlısı partiler, çoğunluğu elde ettiler.
Katılım oranının Avrupa için yüksek sayılabileceği yüzde 60 a
ulaştığı seçimlerin asıl önemi, gerçekte bir bağımsızlık plebisiti
oluşturmasıydı. Gerçekten de, daha önce yapılan bağımsızlık
oylamasının, İspanyol Anayasa Mahkemesi tarafından, geçersiz ilan
edilmesi üzerine, bağımsızlık yanlısı partiler, bu seçimlerde
propagandalarını yeterli çoğunluğu elde ettikleri takdirde,
bağımsızlık ilanının önünü açacak yasal düzenlemeleri yapma vaadine
dayandırmışlardı.
Çoğu gözlemci tarafından, yalnız İspanya’yı oluşturan 17 özerk
bölge içinde en önde geleni değil, ama aynı zamanda “Avrupa’nın en
özerk bölgesi” olarak nitelenen Katalonya’daki gelişmeler, üzerinde
uzun uzun düşünülmesi gereken gerçekleri gözler önüne
seriyor.
Hemen belirteyim, toplumsal olayların hiçbirinin birbirleriyle
yüzde yüz korolasyonu olmadığı bir gerçektir. Ama kabul etmek
gerekir ki kimi gelişmeler de, birçok yerde tekrarlanırken ezber
bozacak bazı ipuçlarını da sunmaktadırlar.
Etnik talepler konusunda hepimize ibret olacak gerçekleri sunuyor
Katalonya.
***
Bunlardan biri, ekonomik gelişmişliğin ayrılıkçı talepleri
ortadan kaldıracağı savıdır.
Katalonya İspanya’nın turizm ve sanayi gelirleri açısından en önde
gelen en yüksek gelirli bölgelerinden biridir. Ekonomik durumunun
iyiliği, diğer özerk bölgelere oranla daha daha zengin olmak,
ayrılık taleplerini azaltmıyor, tam tersine çoğaltıyor.