Tayyip Bey’in Londra gezisi sırasında Bloomberg
Ajansı’ndan Guy Johson’un Cumhurbaşkanlığı 24
Haziran seçimlerinde parlamentoda muhalefet partilerinin çoğunluğu
kazanmaları halinde ne olacağı sorusuna “Yani A planı, B planı, C
planı, bunlar olabilir” demesi üzerine 29 Mayıs günü bu köşeden
Tayyip Bey’in A, B ve C planlarının neler olduğunu sormuş, bu
sorunun gündeme getirilmemesini yadırgadığımı da belirtmiştim.
Tayyip Bey’in Baş Danışmanı Mehmet Uçum, önceki
gün yine Bloomberg’e yaptığı bir açıklamada 24 Haziran’da
parlamento çoğunluğunu muhalefetin kazanması halinde seçimin
yenileneceğini söylemiştir.
Tayyip Bey’in B planının ne olduğu sorusuna da yanıt getiren
açıklama hem hiç kimseyi şaşırtmamış, hem de bizde getirilen
düzenin klasik Başkanlık sistemiyle ilgisi olmadığını
vurgulayanların haklılıklarını bir kez daha ortaya çıkarmıştır.
Bilindiği gibi bizde meydana gelen benzer durumda, Haziran 2015’te
de, Tayyip Bey beğenmediği Meclis çoğunluğuna karşı anayasanın 116.
maddesini zorlayarak seçimlerin yenilenmesine yol açmıştı.
*** Klasik başkanlık sistemlerinde
böyle bir uygulama yoktur. Orada da mevcut olan kuvvetler ayrılığı
ilkesi gereğince, Başkan’ın yasama çoğunluğunun oluşmasına müdahale
etmesi mümkün değildir.
Örneğin ABD’de Başkan’ın seçmene dönerek şunu söylemesi mümkün
değildir:
- Ben bu Kongre’yi beğenmedim, beğenebileceğim, yenilerini seçerek
gönderin!
ABD Başkanı, hangi Kongre çoğunluğuyla karşı karşıya kalırsa
kalsın, onunla çalışmak zorundadır.
Böyle bir uygulamanın milli iradeye saygı temeline dayalı
demokrasiyle de bağdaşmasına imkân yoktur. ...