ABD’de Başkan Trump’ın Güvenlik Danışmanı ve
Genelkurmay Başkanı Herbert Raymon McMaster, hafta
içinde İngiliz meslektaşı Mark Sidwell ile
birlikte katıldığı, Washington Policy Excahnge’in düzenlediği
toplantıda, dünya için en büyük tehditlerden biri olarak gördüğü,
terörizmin kaynağı olan radikal İslamcı ideolojinin Ortadoğu’daki
iki sponsorundan biri olarak Türkiye ve Katar’ı göstermiş.
McMaster, Suudi Arabistan’ın yıllar önce, bölgede terörizmi
desteklediğini söylerken bu aşamanın geçmişte kaldığını ima edip
Riyad’ı akladığı konuşmasında, şimdiki destekçilerin başına Katar
ve Türkiye’yi geçirmiş.
Türkiye derken hedef alınan kişinin Erdoğan olduğu
da, “sivil toplum üzerinden etkin hale gelerek, gücü tek partinin
elinde konsolide ediyorlar, bu üzücü” ifadesiyle belirtilmiş.
Haberi okurken, nereden nereye diye düşünmemek elde değil.
Eski İstanbul Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan, daha iktidara
gelmeden, Washington’da ayağının altına kırmızı halılar serilirken,
“ılımlı İslam” modelinin öncüsü olarak, başka ülkelere de örnek
gösterilen, ABD için siyaset dünyasının yükselen yıldızı iken,
şimdi teröre destek veren liderlerin ön safında yer almaktadır.
*** Tayyip Erdoğan, Ortadoğu
liderleri arasında bu yolu yürümek durumunda kalan tek kişi
değildir. İran ile sekiz yıl süren savaşı sırasında, ABD’nin maddi
manevi her türlü desteğine sahip olan Saddam
Hüseyin de saptanan yörüngeden sapınca, terör ihraç eden
tehdit haline gelmiş, sonra da bütün Irak’ı yerle bir eden
Washington tarafından öldürülerek saf dışı bırakılmıştı.
Şimdi de benzer bir durum söz konusudur.
Bir za...