7 Haziran seçimleri sonrasında koalisyon tartışmaları bütün
hızıyla sürüyor. Cumhurbaşkanı en fazla oyu alan partinin genel
başkanına hükümeti kurma görevini verdiği anda, erken seçim için
zorunlu olan süre de işlemeye başlayacak.
Türkiye’nin çıkarları açısından hiçbir soruna çözüm getirmeyecek,
ama TayyipBey’in kendi çıkarlarına hizmet
edeceğini düşündüğü erken seçimin önlenmesi için bir koalisyonun
kurulması şart.
Kabaca iki tür koalisyon söz konusu olabilir: AKP’li koalisyon,
AKP’siz koalisyon.
AKP seçimlerden uzak ara farkla birinci parti çıktığına göre,
toplumsal ve siyasal destek açısından AKP’li bir koalisyonun, en
akla yakın çözüm olduğu açık.
Hele hele Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sosyal ekonomik ve
politik sorunlar göz önünde bulundurulduğunda, yeni anayasa
yapmaktan yeni Ortadoğu politikasının oluşturulmasına, eğitim
reformundan yargının gerçekten işlerliğe kavuşturulmasına,
kuvvetler ayrılığı ilkesinin gerçek bir şekilde yaşama
geçirilmesine kadar her alanda yeniden yapılanmayı öngören bir
restorasyon hamlesini, ulusal mutabakat çerçevesinde
gerçekleştirecek bir ulusal koalisyonda, diğer üç parti gibi
AKP’nin de yer alması temelin sağlamlığı bakımından çok iyi
olacaktır.
Ama AKP’nin istikrar ile istibdadı birbirine karıştıran Tayyip
damgalı görüşü, koalisyonlarda yer almasını engelliyor.