Sevgili,
Bayramları İstanbul’da geçirmeye bayılıyorum. Kent tenhalaşıyor, “eski sahiplerine!” kalıyor. Cuma günü çıkıp dolaşırken, Beyoğlu’na uğrayınca, aklıma Ahmet Arpad geldi.
Nedeni, bir ay önce gönderdiği şu e-posta idi:
“Merhabalar sevgili Ali Sirmen, Beyoğlumuz kumaşçı Hacı Resul’u da yitiriyor. 15 gün önce, takımlık kumaş alırken öğrendim. Datça’dan selamlar.”
Beyoğlu’nun yaşamımda çok önemli bir yeri var. Galatasaray’da okuduğum dönemlerde hem Beyoğlu’nun içinde, hem de masallar kadar uzağında yaşadım. İçindeydim Beyoğlu’nun, çünkü okul oradaydı, masallar kadar uzağındaydım, çünkü yatılıydım ve elimi uzatsam tutacağım Beyoğlu, parmaklıklar ötesinde, yasak bir dünyaydı.