Devlet
Bahçeli referandumdan “evet” çıkarsa
sistemin başında ki kişinin diktatör olup olmayacağı yönündeki
soruya net yanıt vermiş:
- Hayır olmaz!
Gerekçesi de bir o kadar ilginç, bir o ka dar net:
- Çünkü “diktatör” Türkçe değil.
Yanıttan önce, sorunun üzerinde dur mak istiyorum.
Soru abes.
Bir olay gerçekleştikten sonra, onun olup olamayacağı sorulması
gibi, bir ül kede kuvvetler ayrılığı ilkesi çiğnendik ten, yürütme,
yasama ve yargının dizginleri tek kişinin elinde toplandıktan
sonra, hâlâ “Acaba gelecekte dikta olur mu” diye sor mak
da saçmadır.
Cevaba gelince: Diktatör sözcüğü Türk çe olmadığı için Türkiye’de
dikta olmaya cağını söylemek, “kanser sözcüğü
Türkçe olmadığından Türkler kanser olmaz” de mekle
eşanlamlıdır.
Oysa kanser Türkçe olmasa da, Türkler şakır şakır kanser
oluyorlar.
Ayrıca aynı mantıkla, Türkiye’de hiçbir şeyin olmayacağına
hükmetmek gerekir.
Öyle ya, hangi sözcük Türkçe ki?
Parlamentarizm, demokrasi sözcükleri de Türkçe değil, siyaset
biliminin sosyal bilimlerin sözcükleri içinde Türkçe olanlar yok.
Hepsi yabancı dilden gelip yerleş miş, kimi olduğu gibi
kullanılmış, kimi ter cüme edilmiştir.
***
Türkiye bilimde öncülük etmiş, her alan da yeni kavramlar
üretmiş, ihraç eden bir ülke değil. Daha çok kavram ithal
ediyor.
Bununla birlikte kavramları ithal ederken onları eğip bükerek
kendine uyduruyor, kendine özgü bir hale getiriyor. Bu tür çar pık
kavramlar da bu halleriyle, başka bir dile çevrildiğinde hiçbir
anlam ifade etmez, garip bir hale bürünüyorlar.
Örneğin her dilde sağ sol kavramları var dır ve sağ sol yelpazesi
içinde bir kişinin ya da hareketin yerini belirlerken, bazı hal
lerde “extreme” deyimi kullanılır. Bundan kastedilen,
kişinin ya da hareketin sağ veya sol yelpazenin ucunda
bulunduklarıdır.
Bu olgu Türkçede “aşırı sol ve aşırı sağ” olarak
nitelendirilir ve de bu durum nedense yıllardır kullanılırken
kimseyi ra hatsız etmez.
Oysa bir yargı taşımayan tarafsız olarak yer belirleyen uç
kavramına karşılık, aşırı sağ veya aşırı sol deyimi tümüyle paterna
list bir düşünce tarzını yansıtır.
Aşırı sol, uç sol gibi bir yer belirtme nin ötesinde, bunun
yeterlinin, gereklinin ötesinde, zararlı olduğunu ifade eder. Yani
özgürlüklerin ve düşüncelerin izne tabi olduğu ülkelerde, izin
verilenin, ge rekli ve yeterli olanın ötesinde olmak an lamını
taşır bu deyim. Deyim böyle olun ca, “aşırı!” solun
cezalandırılmasını da kimse yadırgamaz.