Buyurgan “ödeyecekler” dediğine göre, gerçekten de
ödeyecekler bedelini. Şimdiye kadar hep öyle oldu da... Buyurgan ne
zaman, kim için “ödeyecek” dediyse o ödedi.
“Ödeme emri” yüksek yerden gelince,
ödeyecek olanın da ödetecek olanın da boyunları kıldan
ince. Can Dündar veErdem
Gül örneğinde de görüldüğü gibi, “ödeme”, daha
doğrusu “ödetme” emri çıkınca hemen düğmeye basılıyor ve
ödemeyle yükümlü kılınanlar, ödeme mahallinin yolunu tutmak zorunda
bırakılıyorlar.
Bu kez ödeme durumunda olanlar, HDP yöneticileri. HDP’lilerin
son şiddet olaylarını kınamadıkları, teröre yeterince karşı
durmadıkları için dokunulmazlıklarının kaldırılması ve dava açılıp
içeri tıkılmaları düşünülüyor.
Kim mi düşünüyor? Türkiye’de hepimiz adına düşünme ve karar vermeye
tek yetkili kimse o.
Ödetme emrinin aracı muhatapları şimdiden harekete geçmiş
bulunuyorlar.
***
Ama herkesi terörist bandına sıkıştıran bu davranış “Kürt
sorunu”nu çözmeyecek.
Bu durumda da, ödeyenler yalnız HDP’liler olmayacak, hep birlikte
ödeyeceğiz.
Kürt sorunu hem Kürtlerin hem Türklerin ortaklaşa en büyük
sorunları. Buna birlikte ortak bir çözüm bulamadıkları takdirde,
kimilerinin sandıklarının ve umduklarının aksine, ağır bedeli
taraflardan sadece biri değil, ikisi de birlikte
ödeyeceklerdir.
Kürt sorunu dayatmayla çözülemeyeceğinden, Kürt sorunu ile terörün
birbirlerinden ayrılmaları gerekir.