Pazartesi günkü Cumhuriyet’te, arkadaşımız Ozan
Çepni’nin Batman, Bursa, Kocaeli ve Şanlıurfa’da bazı imam
hatip okullarının kapanması haberini, sanırım okurlarımız ilk anda
şaşkınlıkla karşılamışlardır.
Böyle bir dönemde imam hatip mi kapatılırmış!
Öyle ya! Devir imam hatip devri; bütün imkânlar, imam hatipler için
seferber ediliyor, kaynaklar onlara akıtılıyor.
Türkiye’de laik Cumhuriyetin karşıtları amaçlarına giden en güvenli
yolu iyi saptamışlar. Kilisenin yerine okulu, papazın yerine
öğretmeni ikame ederek, Cumhuriyet’in temelini sağlamlaştıran
Fransız devrimi yönteminin tersine, laik Cumhuriyeti göstermelik
seçimli, mollarşik monarşiye dönüştürmek isteyenler de, okulun
yerine medreseyi, öğretmenin yerine imamı geçirerek amaçlarına
varmak üzere, çabalarını milli eğitime odaklamışlardır.
Bu dönemde Türkiye’de toplumu imamlaştırma projesinin gözbebeği
kurumlar imam hatip okulları oldu.
Son beş yılda imam hatip okullarının sayısı beş kat arttı.
2016-2017 döneminde imam hatip öğrenci sayısı 1 milyon 155 bini
geçti.
*** Milli eğitimin imkânları imam hatip okullarına akıtıldı. İmam hatip okullarının, bütün içindeki oranı yüzde 11 iken MEB bütçesinin yüzde 23’ü bunlara tahsis edildi. İmam hatip ortaokul ve liselerinin bağlı olduğu Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne 2017 yılı için ayrılmış olan 3 milyar 946 bin liralık bütçe aşılarak, 6 milyar 21 milyon lira harcandı. 2018 için 6 milyar 634 milyona erişen bütçenin yalnız okul inşaatlarına 460 milyon tahsisi düşünülen 2019 dönemi için bu miktarın bütün rekorları altüst edecek bir düzeye, 8 milyar 699 milyon liraya erişmesi öngörülmektedir. Cumhurbaşkanlığı 2019 yatırım programında 162 imam hatip okulu yüksek derecede bütçeye değer görüldü....