“İnsanlık, tarihin en
büyük kıyımlarına yol açan, kitle imha
silahlarının kullanıldığı iki paylaşım savaşını da
yaşadığı 20. yüzyılda, maruz kaldığı yıkımların da
etkisiyle, düşünsel alanda insanı kutsallar
hiyerarşisinin en üst basamağına oturtacak düzeye
erişti, bu düşünceyi yaşama geçirme mücadelesine
girişti.
Bu çağdaş uygarlığın ulaştığı en
yüksek düzeydi.
Türkiye 21. yüzyıla AKP’yi iktidara
taşıyarak ve çağdaş uygarlıkla her türlü ilişkisini
keserek, laik eğitimi hurafenin eline teslim ederek
girdi.
Birey, insanın onuru, kutsallığı,
özgürlüğü ayaklar altına alınarak,
hurafeninesiri, devletin kulu, dayatma kutsallar
âleminin paryası mertebesine indirildi.
***
Toplumun bu gidişe karşı olan
yarısından çoğu, devlet desteğini arkasınaalmış
olan öbürünün aldırmazlığı, hatta tasvibi ve iktidarın
baskısıylasusturulmakta, itilip kakılmakta,
haklarından yoksun bırakılmakta, tutsaklığa,
haksızlığa, zulme, zillete mahkûm
kılınmaktadır.
20. yüzyılda insanlık tarihinin en
büyük hamlelerinden birini gerçekleştirmişolan bir
toplum, bu gidişe hayır diyebilmesini sağlayacak
bütün olanakların teker teker alınmasını,
Ortadoğu bataklığı mahlukatı arasında yer almaya
itilmesini eli böğründe seyretmektedir.
Oluşan toplumsal tepki, bütün çabalara
karşın içinde debelenilen hamakatçukurundan
çıkabilmeye yetmemektedir.