Hep aynı şeyi dinlemek bıktırıcı. Ama hep aynı yalan
tekrarlanınca, onu ortaya çıkarmakla yükümlü olanlar, aynı şeyleri
tekrar tekrar vurgulamak zorunda kalıyorlar mecburen.
AKP Türkiye’de yargı bağımsızlığı olduğu yalanını sürekli
tekrarlıyor, bununla da yetinmeyip, yalan üzerine dikta bina etmek
amacıyla, halkı kandırmak üzere, anayasa değişikliğinde, “Yargı
yetkisi Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır” diyen
9. maddenin yeni şeklinin “Yargı yetkisi Türk milleti adına
BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ mahkemelerce kullanılır” şeklini almasını
öneriyor. Akıllarınca 9. maddenin bu yeni şeklini görenler de,
demokrasinin onsuz olmazı yargı bağımsızlığının pekiştiğini
düşünecekler ve “Anayasa Referandumu”nda, “evet” oyu
kullanacaklar.
Taktik kaba ve de seçmenin aklına hakaret ettiğinden
aşağılayıcı.
Seçmen ancak aptal olduğu takdirde, yargıçların ve savcıların
tayin, terfi ve görevden el çektirme işlemlerinde söz sahibi olan
kurumun, yani yürürlükteki haliyle HSYK’nin yürütmeden bağımsız
olmadığı zaman, yargının yine de bağımsız olabileceğine inanır.
***
26 Mart tarihindeki yazımda bunları vurguluyor, AKP’nin
hazırladığı ve 16 Nisan’da oya sunulacak metinde yargıçlar ve
savcıları denetleyen 13 kişilik kurulun 6’sının doğrudan, 7’sinin
de tamamen kendi kontrolünde olan TBMM çoğunluğu aracılığıyla
dolaylı olarak Cumhurbaşkanı tarafından seçildiğini, böyle bir
durumda bağımsız yargıdan söz edilemeyeceğini anlatıyor ve
soruyordum:
- Arkadaş sen bizimle alay mı ediyorsun?
Aradan on gün bile geçmeden, AKP’nin bağımsız yargısının ne
olduğunu FETÖ üyeliği iddiası ile yargılanan 21 gazetecinin
tahliyesine karar veren İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi örneğinde
somut olarak gördük.
Daha sonra 26. Ağır Ceza’nın kaldırdığı 21 kişiyi tahliye eden
kararı üzerine, 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nin
Başkanı İbrahim Lorasdağı ve iki üye
hâkiminin yanı sıra, savcısı Göksel
Turan da açığa alınmıştır. Önceki gün olağanüstü
olarak toplanan HSYK’nin
Başkanvekili Yılmaz yaptığı açıklamada,
tahliyelerin maksatlı olduğu, hukuka uymadığı, gerçekle
bağdaşmadığı noktasında iddialar olduğunu, müfettiş raporu
beklendiğini söylemiştir. Yapılan açıklamada kurulun 45 hâkim ve
savcının da meslekten ihraç ettiği bildirilmiştir. Böylelikle 15
Temmuz sonrasında meslekten ihraç edilen hâkim ve savcı sayısı
4133’e ulaşmıştır.
Dikkat edilince görülmektedir ki açığa alınan ve meslekten atılan
yargıçlar iktidarın istediği doğrultuda karar
vermeyenlerdir.
Burada iktidarın yargıç ve savcılara bizzat talimat verdiğini
söyleyecek değiliz. Mekanizma şöyle işliyor:
İktidar yandaş medyası tetikçileri ve çığırtkanları vasıtasıyla
nasıl bir karar istediğini belli ediyor, ondan sonra, o doğrultuda
davranmayan yargıç ve savcıların vay haline!