Ali Sirmen Cumhuriyet Gazetesi

İstihbarat zaafı yok

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “France 24”e verdiği demeçte, bir kez daha “istihbarat zaafı”ndan söz etmiş. Çok kişi, darbe öncesi ve darbe esnasındaki istihbarat zaafından söz...

26 Temmuz 2016 | 1.654 okunma

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “France 24”e verdiği demeçte, bir kez daha “istihbarat zaafı”ndan söz etmiş. 
Çok kişi, darbe öncesi ve darbe esnasındaki istihbarat zaafından söz etti. 
Fethullah Gülen’in örgütü, yıllar süren kararlı bir yürüyüşle TSK’nin, polisin, yargının kilit noktalarını ele geçirirken, eğer yalnızca bunu engellemekle yükümlü olanların aymazlığa varan ihmalinden yararlanmış olsaydı, bir istihbarat zaafından söz edilebilirdi. 
Ama durum öyle değildir. “Paralel yapı”nın devletin kilit noktalarını ele geçirmesine bilerek göz yumulduğu için, hatta TSK’nin etkisizleştirilmesi konusunda, “askeri vesayeti tasfiye ediyoruz” diyerek, kol kola hareket edildiğinden, devletin ana kurumları rehin alınmıştır. 
Kısacası istihbarat zaafı yok, işbirliği var. 
Cumhurbaşkanı’nın söz konusu demecindeki yanlış okuma her konuda kendisini gösteriyor. Örneğin Türkiye’nin kredi notunun düşürülmesinin yanlış, hatta kasıtlı olduğunu iddia eden Tayyip Bey, mali disiplinden taviz olmadığını, Türkiye ekonomisinin göstergelerinin , dünyanın pek çok ülkesinden daha iyi durumda olduğunu söylerken, kredi notunun düşürülmesi gerekçesinin ekonomik değil siyasi olduğunu belirtmeye çalışıyor. 
Oysa herkes biliyor ki bütün ülkelerde siyasi istikrar ve hukukun üstünlüğü ilkesine bağlılık, ekonomik istikrarın önde gelen koşuludur, hele ki Türkiye gibi sıcak para bağımlısı ülkelerde...

***

Hükümetin çıkardığı kanun hükmündeki ilk kararnamede de, benzeri durumlar mevcut. Fethullahçı illegal yapılanmayla mücadele konusunda, gözaltı süresinin 30 güne çıkarılması ve savunma hakkına getirilen sınırlamaların hangi derde deva olacağını kestirmek güçtür. Paralel yapılanma, kanunlardaki boşluklardan savunmadaki hünerlerinden ve özgürlükler konusundaki liberal uygulamalardan yararlanarak, başarıya ulaşmış değildir ki, bu düzenlemelerle engellensin. 
Göz yumma, hatta daha da ilerisi, müzahir olma durumu devam ettikçe, bu önlemler paralel yapıcılara vız gelecek, devlet içinde uzantıları olmayanları etkileyecektir ki, bize açıklandığına göre, OHAL ile hedeflenenler de güya onlar değildir. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi insan 19 Mart 2024 | 669 Okunma Laiklik nedir? 06 Mart 2024 | 220 Okunma Yıldönümü 03 Mart 2024 | 121 Okunma Aslında biliyorlar 01 Mart 2024 | 88 Okunma Vatan nöbeti 27 Şubat 2024 | 301 Okunma