Bu satırlar kaleme alınırken Tuzla’daki Kamp Armen yıkımı
durdurulmuştu.
Kamp Armen’i savunan Ermeni yurttaşlarımız ile birlikte kendilerine
destek veren çevre sakinlerinin direnişiyle sağlanmıştır bu
sonuç.
Ama daha sonra ne olur, bilemem.
Aralarında Hrant ve Rakel
Dink’in de bulunduğu, bir zamanların Ermeni kökenli
gençlerimizin yaz kampı olarak nicesinin çocukluk, gençlik
anılarını barındıran Kamp Armen’in öyküsü şöyle:
1962 yılında Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı
Tuzla’da Sait Durmuş adlı bir yurttaştan
8 bin 900 m2 genişliğindeki araziyi satın alır ve kimsesiz Ermeni
çocukları için yazlık kamp haline getirir.
Kampın tesislerinin yapımı sırasında orada barındırılan çocuklar da
çalışırlar. Tabii ki, sembolik bir katkıdır bu, ama Ermeni
çocuklarının ruhunda derin bir yeri vardır. Böylelikle onlar hep
kamplarını kendilerinin inşa ettikleri duygusunu
taşırlar.
Aradan 17 yıl geçer, Vakıflar Genel Müdürlüğü 1979’da söz konusu
tesisin edinilmesinin 1936 Beyannamesi’nde belirtilen kapsama
girmediği gerekçesiyle dava açar. Dava dört yıl sürer, sonunda
mahkeme Vakıflar’ı haklı bulur. Ermeni Vakfı temyize gider, bir
dört yıl daha geçer, Yargıtay mahkeme kararını onar.