NATO hükümet ve devlet başkanlarından oluşan Varşova Zirvesi’nde
Ortadoğu’daki durum ve terör tehdidinin bir kez daha altını çizen
sonuç bildirgesini okurken acı bir gülümseme beliriyor insanın
yüzünde ve elinizde olmadan düşünüyorsunuz:
- Bu NATO da, doğurduğu sorunlardaki sorumluluk payını görmezden
gelip onlara güya çare ararken yeni yeni sorunların çıkmasına neden
oluyor.
NATO’nun Varşova Zirvesi’nden üç gün önce İngiltere’de
yayımlanan, Sir
JohnChilcot’un başkanlığındaki beş
kişilik heyetin, 2.6 milyon kelimelik raporu bu görüşün ne kadar
doğru olduğunu kanıtlıyor.
Söz konusu rapor, Irak’a müdahale konusunda zamanın İngiltere
Başbakanı Tony Blair’in öne sürdüğü
gerekçelerin ne kadar dayanaksız olduğunu, herkesin nasıl göz göre
göre aldatıldığını, gözler önüne seriyor.
Rapor, herhangi bir yeni bilgi içermiyor, ama İngiliz kaynaklarının
da Irak’ta başlayıp Suriye’ye de sıçrayan artık tüm bölgeyi
kapsayan olaylarda İngiliz Başbakanı’nın sorumluluk payını teslim
etmesi açısından çok önemli.
Nitekim Blair de bölgeyi cehenneme çeviren mesnetsiz müdahalenin
yersizliği ve haksızlığı ile bu konudaki sorumluluğunu
yadsıyamamış, yalnızca kötü niyetli olmadığını vurgulayıp özür
dilemekle yetinmiştir.
***
Evet, Irak savaşına gerekçe olarak gösterilen Irak’ın kitle imha silahları tehdidinin nasıl bir uydurmaca olduğu, zamanında ABD’nin, BM’nin bu konudaki komisyonundaki temsilcisi Scot Ritter tarafından da ısrarla belirtilmişti. Ritter’in yazdığı kitapta da ileri sürdüğü gerçekler, ne Başkan Bush ne de, ona “ne koşulda olursa olsun seninle beraberim” güvencesi veren Tony Blair tarafından dikkate alınmıştır.