Durumun, her gün, her saat değiştiği, ittifakların, her an
yeniden kurulup bozulduğu, Suriye’de son büyük sürpriz gelişme
Duma’da ABD’nin hemen Suriye hükümet güçlerinin yaptığını
açıkladığı kimyasal saldırıyla 80 kişinin yaşamını
kaybetmesiydi.
Kimyasal saldırı haberi, Ceyda
Karan’ın da 11 Nisan tarihli yazısında belirttiği
gibi, tam da Şam’ın Doğu Guta’nın yüzde 90’ını cihatçı gruplardan
temizlediği bir sıraya rastlıyordu.
Bu durumda “Beşşar Esad kendisine budala sıfatının yakıştırılmasını
haklı gösterecek böyle bir çılgınlığı neden yapar” sorusu hemen
gündeme geliyordu.
Soruya yanıt ararken bu arada Washington’da
Trump’ın bir yandan kimseyi inandırmayan
Suriye’den çekilme kararını açıklayıp öte yandan da “şahinler’in
şahini”, “şeytanın insan kılığındaki timsali” John
Bolton’u yeni Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak
atadığını hatırlamamızın bize yardımcı olabileceğini de
belirtelim.
*** Yine belirtelim ki, Duma
olayından bir yıl önce de ABD İdlib’e saldırırken de yine kimyasal
silah gerekçesini kullanmıştı. James Mattis
sonradan bu konuda kanıt konusunu yuvarlak açıklamalarla
geçiştirmişti.
Latin Amerika gezisini Suriye konusunda yoğunlaşmak için erteleyen
ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Suriye’yi
görüşen Trump’ın ABD’nin ağırlığını iyice kaybettiği Ortadoğu
denklemine, Fransa ve İngiltere’nin de kendisine katılmasıyla
(Almanya operasyonda yer almayacağını açıkladı) birlikte yeniden
güçlü bir şekilde dahil olmak üzere kolları sıvadığı, çok vahim
gelişmelere tanık olduğumuz şu günlerde, geçmişte bölgede sıkça
başvurulmuş Amerikan emperyalizmi kaşeli ki...