“Allah Allah” demiştim o günlerde kendi kendime, “bu işin içinde bir iş var ama dur bakalım!.”
Korona salgınının başlarında, mart ve nisan aylarında “halkı doğru bilgilendirmesi” dolayısıyla, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, medya ve de sosyal medya tarafından yere göğe sığdırılamıyordu. Doğrusu, bileşik kaplar kuralı gereği şeffaflıkla bir ilgisi olmayan bir iktidarın yine şeffaflıkla ilgisi olmayan bir mensubunun koronavirüs konusunda birden tavır değiştirip şimdiye kadar görülmemiş bir şeffaflıkla hareket etmesi bana pek inandırıcı gelmedi. Sonradan Bakan’ın doğruları söylemediği açıklıkla ortaya çıkınca, AKP’nin bir kere daha medyayla elbirliği içinde başarılı bir algı operasyonu yönettiği belli oldu.
Koronavirüs salgını konusunda Sağlık Bakanı’nın verdiği bilgiler hiç de sağlıklı değildi. Gerçek bilgilere dayanmayan boş şişinmelerden sonra aldatıldığımız, hem de fena aldatıldığımız ortaya çıktı.