Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak
tanıma ve ABD Büyükelçiliği’ni oraya taşıma kararı üzerine
ülkemizde doğan tepkiler, biraz sakinledi.
İnsanların, haklarının ve hukukun bu kadar pervasızca çiğnenmesi
karşısında duyulan haklı infialin yanı sıra, Kudüs’ün üç semavi
dinin ve tabii bu arada İslamın da kutsal mekânı olması olayını,
duygusal boyutunu artırmaktaydı.
Ülkemizde toplumsal bir infiale neden olan olayın patlak vermesinin
hemen ardından dönem başkanı olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı’nı
toplamak ve oradan da, Kudüs’ün Filistin’in başkenti olduğu
kararını çıkarmak başarısını gösteren Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan, Filistinlilerin haklı olduklarını söylüyor ve
ardından da ekliyordu:
-Mühim olan güçlü olmak değil, haklı olmaktır.
Ardından da, İstanbul’da topladığı, 57 İslam ülkesinin
temsilcisiyle aile resmi çektirerek gövde gösterisi yapıyor,
Müslüman Filistinlilere destek veriyordu.
*** Ertesi gün katıldığı bir
televizyon programında, İİT’nin tavrı hakkında görüşü sorulan
gazetemizin değerli yazarı, dostum Orhan Bursalı
bu gövde gösterisinden fazla etkilenmiş görünmüyor ve başarılı bir
sonuç alınacağı konusunda kuşkusunu ifade eden açıklamalarda
bulunuyordu.
Orhan’ın kuşkulu bakışının nedeni yalnızca bu 52 ülkenin
birbirlerine düşmüş olmasından kaynaklanmıyordu.
O, aynı zamanda, İslam dünyasının özgül ağırlığının da yeterli
olmadığı kanısındaydı.
Programda da dile getirdiği rakamlara bir bakalım:
1.4 milyarlık İslam âlemi dünya nüfusunun yüzde 23.4’ünü, yani
hemen hemen dörtte birini oluştururken, toplam yük...