Olay geçen hafta Eskişehir’de meydana
geliyor. Eskişehir ADD, ÇYDD ve Eğitim-İş’in Lozan’ın 94. yılını
kutlama töreni ile ilgili duyuruları meçhul kişiler tarafından
üzeri boyanarak,
değiştiriliyor, “kutlu olsun” ibaresi “lanet
olsun”şekline sokuluyordu.
“Lozan Antlaşması’nın
94. yılı lanet
olsun” deyimi bir biçareliğin itirafından
başka bir şey değildir.
Her zaman, ilerlemenin karşıtlarının ve laik
Cumhuriyet düşmanlarının onun kurucularını karalamak ve küçümsemek
için saldırdıkları ana hedeflerden biri olmuştur
Lozan.
Lozan’ın bir zafer olmayıp bir hezimet olduğunu
ileri süren aklıevvellere dikkatle bakın, göreceksiniz ki onlar
laik Cumhuriyete de karşı oldukları için Türkiye’nin tapusuna
saldırmaktadırlar.
Aslında barış antlaşmalarını zafer veya hezimet
olarak nitelemek saçmadır.
Barış antlaşmalarında aranması gereken husus
onların, tarafların hepsinin varlık ve yaşamsal çıkarlarını
güvenceye alan adil ve kalıcı (sürdürülebilir) bir barışı
sağlayacak öğelere sahip olmalarıdır.
Eğer bir barış antlaşması bu özelliklere sahip
değilse, daha imzalandığı andan itibaren gelecek savaşın tohumları
atılıyor ve her iki tarafın da varlıklarını koruyacak asgari
koşullar sağlanana kadar sürecek çatışma daha o andan itibaren
filizlenmeye başlıyor demektir.
***
Böylelikle her savaşın kendi barışını, her çarpık barışın da kendi savaşını doğurduğu savaş- barış diyalektiği oluşur.