İslam İşbirliği Teşkilatı’nın İstanbul’da toplanmasının üzerinden henüz bir hafta geçmeden, Trump’ın Kudüs kararını reddetme önerisinin, BM Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesinden 14’ünün oylarına karşılık, ABD’nin vetosu ile geri çevrilmesinin ardından bütün İslam âleminin gözlerinin BM Genel Kurul toplantısında yapılacak Kudüs görüşmelerine çevrildiği bir sırada, Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed ile Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında patlak veren nahoş tartışma kimilerinin akıllarını başlarına getirememiş ise, bundan sonra da bir daha asla getiremeyecek demektir.
Yok, yok gâvura kızıp oruç bozar gibi, Abdullah bin Zayed’e kızıp kafa bozarak, “bizi sırtımızdan hançerleyen Araplar!” teranesini yeniden ısıtıp önünüze sürecek değilim. Zira haddini bilmez Bin Zayed’in kahraman “Medine müdafii” Fahreddin Paşa’yı kutsal emanetler hırsızlığıyla suçlamaya kalkması ne denli edepsiz bir gaflet ise, “bizi sırtımızdan hançerleyen hain Araplar” teranesi de o denli büyük bir tarihi aymazlıktır ki bundan zamanında uyanamamamızı şimdiye dek yeterince pahalıya ödedik.
***
Hıfzı Topuz’un Namık Kemal’i anlattığı kitabının “vatan şairi”miz ile Batılı aydın Dandrino’nun konuşmasına yer verdiği bölümünde, Namık Kemal’in kaybına üzüldüğü vatan topraklarının yasını tutmasını eleştiren Avrupalı aydın şunu söyler:
- Oralar sizin değil, başkalarının vatanı, siz orada yabancısınız!
Osmanlı aydın ve yurtseverinin açmazını bu hayali diyalogdan daha iyi vurgulayan bir sahne bulunamaz. Vergi gelirlerine yabancı güçler tarafından el konulmuş, öz toprakları üzerinde ve başkentinde yargı...