31 Mart’tan bu yana geçen kısa süre içinde, İstanbul’un oy dengesinde böylesine büyük değişiklik olması fevkalade önemlidir.
Bu büyük değişim, bir sürü etkenin bir araya gelmesiyle doğmuş, istisnai bir olaydır.
İstanbul’da Beylikdüzü sakinlerinin ve CHP’li siyasetçilerin dışında, kimsenin adını bile duymadığı Ekrem İmamoğlu, daha kampanyasının ilk gününden başlayarak tutarlı ve doğru bir yolda sarsılmadan yürüyerek çok kısa sürede ülkenin en popüler adamı ve “her şeyi çok güzel” kılacak ümidi haline gelirken, karşı cephe de inanılmaz bir biçimde, büyük bir şaşkınlık içinde yanlışlarına yanlışlar ekleyerek kendi hezimetine giden yolun taşlarını döşedi.
AKP cephesinde yaşanan bu kadar çok yanlışın bu kadar kısa süre içinde üst üste gelme olgusu ender rastlanan bir olaydır.