Bugün 28 Ekim 2017.
Bugün Cumhuriyetin 94. yılını tamamlıyor, 95. yılına giriyoruz.
Cumhuriyetin 94. yılını noktalarken acaba toplumca bulunduğumuz yer
neresi?
Bunu saptamanın en iyi yolu 2017’den yüz yıl önce neredeydik, yüz
yılda nereden nereye geldik, ona bakmak.
Yüz yıl önce, 1917’de Osmanlı’nın özde yarı sömürge, sözde
imparatorluğu son yıllarını yaşıyordu.
1917’de Osmanlı saltanatı altındaki toplum, düşmanlarıyla savaş
halindeydi. Karşısındaki düşmanlar “Düvel-i muazzama” denen, ABD
ile birlikte Avrupa’nın güçlü devletler grubuydu. Ama yanında omuz
omuza savaştığı, Batı’nın kimi güçlü devletleri de vardı.
2017’de Cumhuriyet Türkiyesi, bölgesinde, kendi toprak bütünlüğünü
de tehdit eden Suriye savaşının batağının yanı sıra, birliğini
tehdit eden asimetrik bir savaşın içine saplanmış durumdadır. Aynı
sırada tarihinde hiç görülmemiş biçimde bütün Avrupa ve Batı içinde
iyi ilişkiler sürdürdüğü gerçekten müttefik olarak niteleyebileceği
bir tek devlet bile yoktur.
1917 yılında Osmanlı saltanatının yönetimindeki toplum 41 yıl önce
kurulmuş olan, parlamentosunu bir yıl sonra kapatan ve 33 yıl
boyunca tek adam iktidarını sürdüren kişiyi alaşağı ederek
parlamentosunu yeniden açmasının 11. yılını idrak ediyordu.
2017’de OHAL altındaki Cumhuriyet Türkiyesi, KHK’lerle parlamentoyu
by-pass etmiş, tek adam yönetimini 2019’da daha da yerleştirip
güçlendirmenin peşindeydi.
*** 1917 yılında Osmanlı’nın
padişahları ve sadrazamları Galatasaray ve Darüşşafaka ile başlayan
birbiri ardına laik eğitime yönelik okullar açma girişimlerine
yenilerini ekliyorlardı.
2017’de, Cumhuriy...