3 Şubat günü Cumhuriyet’e bakarken, sıra Mustafa
Balbay’ın yazısına geldiğinde, aşağıdaki başlığı okuyunca
heyecanlandım:
“Oy halktan, meşruiyet hukuktan alınır.”
Bir türlü ayakları üzerine oturtamadığımız demokrasimizi doğru yola
sokmak için iktidara 17 yıl boyunca anlatamadığımız bir gerçek bu
kadar yalın ve kısa ancak böyle anlatılırdı. Bravo Balbay!
Söz konusu yazının ayrıntılarına girmeyeceğim. Benim üzerinde
durmak istediğim nokta salt halkın sandıktaki oy desteğinin bir
rejimin meşruiyet için yeterli olamayacağı gerçeği.
Olaya bu açıdan yaklaşınca, söz konusu başlık bir küçük ilave ile
şöyle olabilir:
“Oy halktan, ama meşruiyet hukuktan alınır.”
Çağdaş diyarlarda artık anımsatılmasına bile gerek duyulmayan bu
gerçeği, en iyi ihtimalle, çoğunluk diktasını demokrasi diye
yutturmaya çalışanlar bir türlü kabul etmek istemiyor ve halkın
oyunu almanın her şey için yeterli olduğu yanlışında direnmeyi
sürdürüyorlar.
*** Şurası yadsınamaz bir
gerçek, halkın oyu, demokrasinin temel taşı, “onsuz olmaz”ı.
Halkın oyu, demokrasinin zorunlu koşulu, halkın oyu yoksa demokrasi
de yok.
Ama halkın oyu zorunlu koşul olmakla birlikte demokrasinin oluşması
için tek başına yeterli değil, aynı zamanda halkın oyuyla oluşan
iktidarın eylemlerinin hukuka uygun olması gerekir meşruiyet
için.
Burada hukuka uygunluk, kanunlar için gerekli şekil şartlarını
gerçekleştirilmiş olan, çoğunluğun oyuyla çıkarılmış metinlerin
öngördüğü prosedüre uymanın ötesinde, hukukun temel ilkelerine,
kişinin özüne kimsenin dokunamayacağı temel hak ve özg...