Şaşırıyorlar ve soruyorlar:
- Bu adam iyiydi, her şeyi güzel yapıyordu, niye böyle
oldu?
Neden böyle olduğunu sorguladıkları adam Tayyip
Erdoğan.
Tayyip Erdoğan başta demokrat, özgürlüklere saygılı, yargının
bağımsızlığına, hukukun üstünlüğün yürekten bağlı olmasa bile
aykırı davranmayan, Türkiye’yi Avrupa’ya sokup, Batı ile
buluşturacak, ülkemizin yıldızını Ortadoğu’da parlatacak bir devlet
adamı olma vaatleriyle işbaşına gelmişti. Partisinin İslami
referanslarıyla, Batı ittifakını ve kapitalist yaşam biçimini uyum
içinde bağdaştıracak, bir zamanlar CIA’nın laboratuvarlarında
oluşturulmuş “ılımlı İslam” etiketli AKP ve önderi Tayyip Erdoğan,
İslam ile demokrasi ve kapitalizmi, İslami Türkiye ile AB ve
Batı’yı bir potada uyum içinde bir arada var edecekti.
Kimileri bu vaatlere inandı, baştaki hazırlık hareketlerinin gerçek
anlamını kavramayıp, kandı.
Onlara göre, başlangıçta bu vaatler doğrultusunda hareket eden bir
Erdoğan vardı.
Görmüyorlardı ki, öyle bir Tayyip Erdoğan hiçbir zaman var
olmamıştı.
***
CIA etiketli “ılımlı İslam”, Tayyip Bey’in planında
“şimdilik ılımlı İslam”dı.
Zamanı gelince, ortada ılım , temel hak ve özgürlükler, yargı
bağımsızlığı, basın özgürlüğü falan kalmayacaktı.