Afrin operasyonu önemli bir sorunla karşılaşmadan sürüyor.
Uzmanlar, TSK’nin üstün ateş gücü ve arazinin durumu dolayısıyla
PKK-PYD’nin ilk üç aşamada fazla dayanamayacaklarını, sorunun olsa
olsa dördüncü aşama olan meskûn mahallerdeki çatışmalar sırasında
ağırlaşabileceğini belirtiyorlar. Cepheden gelen haberler de hava
saldırıları ve onları izleyen kara harekâtının planlandığı şekilde
gelişmekte olduğunu bildirmektedir.
Cepheden gelen haberler derken, bir noktanın üzerinde durmak gerek.
Barış Terkoğlu’nun odatv’de
yazdığına (Emre Kongar da haberi
çok yerinde bir davranışla köşesine almış) göre, Başbakan
Yıldırım’ın Vahdettin Köşkü’nde medya
yöneticileriyle yaptığı görüşmede operasyona ilişkin haber ve
yorumlarda dikkat edilmesini istedikleri hususları sıralarken
söyledikleri, ciddi bir sansür uygulanacağı izlenimini
uyandırmaktadır.
Yabancı ajansların haberlerini yansıtırken Türkiye’nin milli
menfaatlarının gözetilmesi, konuya dair Türkiye’ye karşı olumsuz
yargı yaratacak kişilerden görüş alınmaması, yabancı basında
yapılan operasyon haberlerinin ulusal basına aynen taşınmaması,
PKK/PYD’nin moralini yükseltecek haberlerin yapılmaması, yurtiçinde
PKK ve uzantısı siyasi oluşumların Afrin operasyonuna karşı
düzenleyeceği eylemler ve açıklamaların ön plana çıkarılmaması gibi
çok sübjektif değerlendirmelere yol açabilecek olan hususların ve
hele hele operasyon sırasında görevlendirilmiş olan Hükümet Sözcüsü
Bekir Bozdağ ile AKP Sözcüsü
Mahir Ünal ile temas kurularak doğru bilgiye
ulaşılması (hadi Hükümet Sözcüsünü anladık da, AKP Sözcüsü de ne
oluyor?) önerisinin tüm demokratik kamuoylarında sansür olarak
algılanması şaşırtıcı olmayacaktır.
Bu olay her yerde “Türk kamuoyu, operasyon konusunda sadece AKP
ik...