İzmit Körfezi geçişini 2 saatten 4 dakikaya indirecek,
yeryüzünün en uzun açıklıklı dördüncü köprüsü olan Osmangazi
Köprüsü 30 Haziran’da açıldı.
İktidar, “köprüler yaptırdım beleş geçmeye” türküsünü çığırabilsin
diye, Tayyip Bey’in emri ile on gün
süreyle, vatandaş köprüden bedava geçti. Çok da mutlu oldu. Hatta
köprü girişlerine arabasını park edip bedava geçişi cep telefonuyla
fotoğraflayarak, beleşi ölümsüzleştirirken trafiği tıkadı,
tehlikeli durumlar da yarattı. Vatandaşımız beleşe bayılır, oyunu
isteyen de onu sürekli beleşle kazıklar. Osmangazi Köprüsü de onun
bir parçasını oluşturduğu ve kalkış ile varış noktaları arasındaki
süreyi 3.5 saate indireceği söylenen İstanbul İzmir otoyolu projesi
de, bu beleşle kazıklamanın canlı örneğidir.
“Yap - işlet - devret” (YİD) modeliyle yapılan otoyol ve köprü için
ilk bakışta kimsenin cebinden para çıkmamaktadır. Devlet bu iş için
yükleniciye beş para ödememekte, yalnızca bir süreliğine işletmeyi
vermektedir.
Yüklenici de cebinden harcama yapmamakta, işi çevirmek için banka
kredisine başvurmaktadır.
Eskiden bankalar, alacağını tahsil edememek tehlikesine karşılık
hazine güvencesi alarak, riski kamuya yüklemekteydi. Şimdi bu açık
uygulama kaldırılmış, yerine devlet bankalarından kredi alınmak
yolu tutulmuştur. Osmangazi projesinin kreditörleri arasında
Halkbank ve Vakıflar Bankası gibi devlet bankaları
bulunmaktadır.