Başkan Bush’un İkinci Körfez operasyonuna
hazırlandığı sıralarda, Washington’daki bir kaynak, Türk gazeteci
Cengiz Çandar’a şunları söylüyordu:
- Seneye bu zamanlar, ABD Irak’a müdahale etmiş olacak ve o sırada
Türkiye’nin başında bugünkü iktidar bulunmayacak.
Bu öngörü olduğu gibi gerçekleşti.
Ama şu kaderin cilvesine bakın ki 16. yılına girmiş olan AKP
iktidarında (Tayyip Erdoğan olarak da
okuyabilirsiniz) Türk- Amerikan ilişkileri hem görünüşte hem de
özde hiçbir zaman olmadığı derecede gergin bir döneme girdi.
*** Şu anda Ankara ile Washington
arasında, F-35’lerin teslimi, Rus F-400 füzeleri, New York
Mahkemesi’nin beklenen Halk Bankası kararı üzerine uygulanması söz
konusu olan yaptırımların yanı sıra, Suriye ve özellikle PYD- YPG
ye Amerikan desteği gibi majör sorunlar var. Buna bir de İran’a
yaptırımların yansımalarını eklemek gerek.
Ama şu anda öne çıkmış olan sorun, gerçekte önem sıralamasında en
sonda yer alan Rahip Andrew Bronson olayıdır.
Amerika’da evanjelist kilisenin mensubu olan tutuklu Bronson’ın ev
hapsi ile tahliye edilmesi, açıklamalarıyla, bu konuya angaje
olduğunu kendi ve dünya kamuoyu önünde açıkça ilan etmiş olan
Trump yönetimini tatmin etmedi.
Trump yönetimi rahibin tümüyle serbest bırakılması konusunda
bastırıyor ve geri adım atmayacağını, yaptırımlar uygulayacağını
söylüyor.
İçten içe uzlaşmadan yana olsa bile, kendi kamuoyu önünde, “kimseye
boyun eğmez, herkese postasını koyar liderin önderliğinde”
görüntüsünü vermek zorunluluğunu hisseden Ankara’da da iktidarı ve
muhalefetiyle tüm çevreler aynı tavrı koyuyorlar: