Siz kimsiniz ya, sizin ne işiniz var orada?
Can Dündar ve Erdem Gül’ün duruşmalarını izlemek üzere,
Çağlayan’daki “Adalet Sarayı!”na giden ve de İstanbul 14. Ağır Ceza
Mahkemesi’nin davanın kapalı görülmesi kararı üzerine izleyemeyen
çoğu AB üyesi yabancı ülkelerin diplomatlarına yönelik olan bu
sözler Tayyip Erdoğan’a ait.
Anlaşılan Tayyip Bey duruşmayı izlemeye kalkan diplomatlara çok
kızmış, verip veriştiriyor:
- Yahu diplomasinin de bir adabı var. Burası senin ülken değil,
burası Türkiye. Sen konsolosluk binası ve konsolosluk sınırları
içinde hareket edebilirsin. Diğerleri izne tabidir.
Sayın Cumhurbaşkanı bir nokta dışında her konuda yanılıyor.
Haklı olduğu husus, buranın o konsolosların ülkesi olmayıp Türkiye
olduğudur.
Ve bütün mesele de zaten oradan kaynaklanıyor. Yani eğer burası
Türkiye olmasaydı, bütün bunlar olmayacaktı. Gerçekten de normal
bir ülkede yabancı konsolosların, grup halinde iki gazetecinin
duruşmasını izlemlerine tanık olunmaz.
Olunmaz çünkü Türkiye ve benzeri ülkeler dışındaki normal ülkelerde
bu tür bir dava olması düşünülemez bile.
Onun dışında, Sayın Cumhurbaşkanı’nın her söylediği yanlıştır.
Konsoloslar, görevli oldukları ülkelerde, herhangi bir ön izne tabi
olmadan diledikleri gibi gezebilirler. Bu arada, ilgilerini çeken
duruşmaları da izleyebilirler.
***
Diplomatların bir yerden bir yere giderken, ev sahibi ülkelerin
yetkililerinden izin almaları zorunluluğu soğuk savaş yıllarının
demirperde ülkelerinde kalmış bir uygulama olarak tarihe karışmış
bulunmaktadır.
Konuyla ilgili Viyana Sözleşmesi’nin 3. maddesi d bendi diplomatik
misyonların görevlerini sayarken şöyle der: “Yasal imkânlarla,
kabul eden devletin durumunu ve gelişmelerini tespit etmek. Bunlar
hakkında gönderen devlet hükümetlerine bilgi vermek”. Görülüyor ki,
diplomatlar basın özgürlüğünü yakından ilgilendiren duruşmayı
izlemek hakkına sahiptirler ve Tayyip Bey’in çıkışları boşlukta
kalmaktadır.