Birinin başkasına ait rolün repliğini söylemesine, rollerin
birbirine karışmasına “rol difüzyonu” denir ki bizim siyasal
yaşamımızda yaygın bir illettir. Geçen gün FETÖ soruşturmasında at
izinin, it izine karıştığını söylerken Cumhurbaşkanı Erdoğan bu
olgunun çarpıcı bir örneğini sergiliyordu.
Tayyip Bey söylediklerinde içerik olarak haklıydı.
Ama bunu söylemek, kendini yürütmenin başı olarak gören ona mı
düşerdi?
Siyasetçilerimiz bunu hep yapıyor, düzeltmekle yükümlü oldukları
durumlardan yakınmayı marifet sanıyorlar.
FETÖ soruşturmasında, at izinin it izine karışmasından sakınma
durumunda olanlar, düzeltmekle yükümlü oldukları hususlardan
yakınmakla yetiniyorlar.
Oysa durumu saptayıp somut kanıtlarıyla ortaya koymak basının, bunu
siyaset platformuna, Meclis’e taşımak muhalefetin işi, iktidarın
hukuki veya fiili başının değil.
İktidarın dizginlerini elinde tutanlar, yakınmaya başlarlarsa haklı
olarak şu yanıtı alırlar:
- Yakınma, düzelt! Sen yakınma değil, düzeltme makamısın.
Eğer Tayyip Bey, 1982 Anayasası’nın hukuken halen yürürlükteki 104.
maddesinde öngörüldüğü gibi, “Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk
milletinin birliğini temsil eden, anayasanın uygulanmasını, devlet
organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetmekle” yetinen
klasik parlamenter rejimin cumhurbaşkanı olsaydı, açıklama uyarı
olarak kabul edilir ve yadırganmazdı. Ama Tayyip Bey, kendini
yürütmenin başı olarak görüp ilan ettiğine göre, artık rahatlıkla
rol difüzyonundan söz edebilir, kendi sakınması gerektiğinden
yakınmakta olduğunu söyleyebiliriz.