Terör çevre sorunlarıyla birlikte yüzyılın başta gelen iki
sorunundan biri.
Aslına bakarsanız, “terör ne
zaman kazanır” sorusunun yanıtı son irdelemede “uzun
erimde hiçbir zaman”dır. Çünkü kör terör bir kez harekete geçti mi,
uzun erimde rasyonaliteyle ilgisini tümden yitirip kendisini
harekete geçirdiğini iddia ettiği nedenlerden de koparak, hedefi
gibi kendini de yıkar hale gelir.
Ama bu kısa ve orta erimde, terörün bazı kazanımlar elde etmesini,
kimi zaman galip duruma geçmesini engellemez.
Terörün ne zaman kazandığını söyleyebilmek için, önce neleri
sağlamaya çalıştığını kısaca görelim:
- Terör, insanları korkutma yoluyla, yıldırıp sindirmeyi, normal
yaşamlarından uzaklaştırarak, korku içine sürüklemeyi
amaçlar.
- Terör, toplumdaki kardeşlik, sevgi ve dayanışmanın yerine,
düşmanlık, kuşku, nefret ve bölünmüşlük duygularını yerleştirmeye
yönelir.
- Terör, devleti hukuktan uzaklaştırıp keyfiliğe yöneltmeye, temel
hak ve özgürlüklere saygıdan ayırıp, baskıya ve diktaya saplanmaya
sevk etmeyi ister.
- Terör, düşmanı ilan ettiği devleti, halkından koparmaya,
çevresinden ve dünyadan soyutlamaya çalışır.
***
Terör ile ciddi ve topyekûn bir mücadele şarttır. Devletin
terörü kullanabileceğini sanmak ham hayaldir. Bir terörü alt etmek
için, ona karşı başka bir terörü kullanarak başarıya erişmek mümkün
değildir.
Terörün bir kısmıyla mücadele ederken bir başka bölümünü görmezden
gelmek, onun terörist niteliğini yadsımak, ona sahip çıkmak, el
altından desteklemek, terörün kazanması sonucunu doğurur.