CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Tayyip Erdoğan’ı vatan hainliğiyle suçlayan sözleri karşısında çok rahatsız olduğumu söylediğimde gösterilecek tepkileri şimdiden tahmin edebiliyorum.
“Adam geçirmiş devletin bütün erklerini eline, bütün yandaş medyanın sayfalarını ve ekranlarını tekeline, kuşanmış dokunulmazlık zırhını, karşısına kim gelirse verip veriştiriyor, ne teröristlik bırakıyor ne vatan hainliği, her gün, her saat, her dakika konuşuyor, yerli yabancı ayırımı yapmadan verip veriştiriyor. Bunları es geçiyor, ses çıkarmıyorsun da, dokunulmazlıkları paspas hale getirilmiş, temel hak ve özgürlükleri lime lime edilmiş ana muhalefetin, demokrasiden başka talebi olmayan lideri Kılıçdaroğlu’nun yanıtına mı takıyorsun? El insaf!” denilmesini kim haksız görebilir?
Ama ben yine görüşümde ısrar edeceğim ve son sözlerinin Kılıçdaroğlu’na yakışmadığını söyleyeceğim.
Çünkü bugün toplumca en fazla muhtaç olduğumuz husus, herkesin karşısındakinin vatanını kendisinden başka türlü sevmesinin, onun için kendisininkinden değişik dileklerde bulunmak hakkına sahip olmasının demokrasinin normal bir sonucu olduğu gerçeğini kabul etmesidir.
***
Kemal Bey bu gerçeği bilen, yüksek sesle haykıran ve yaşama geçmesi için her zaman mücadele eden bir kişi olduğundan, “vatan haini” ibaresini kullanırken dikkatli olmalı, hatta içerdiği tehlikeler de göz önünde bulundurulduğunda hiç kullanmamalıdır.
Kullanmamalıdır, çünkü vatan için en büyük tehlike “vatan haini” kavramının bizatihi kendisidir.
Vatan hainliği kavramına çok dikkat etmek gerek. Çünkü vatan hainliği bulaşıcı bir kavramdır.
Bir ülkede halkın yarısı, kendini b...