Cumhurbaşkanı Erdoğan ile
Almanya arasındaki kriz tırmanmaya devam ediyor. Büyükada’da
serbest bırakılan dört kişi hakkında yeniden yakalama kararı
çıkarılmış olması da Almanya ve dış dünyanın başka yerlerinde
bunların Reis rejiminin rehineleri olarak algılanmalarına neden
olacak gibi görünüyor. Bu durumda Ankara’nın “kabile devleti
değiliz, çadır devleti değiliz”
çıkışlarının inandırıcı olması beklenemez. Bu alanda dünyanın büyük
bölümünde Ankara’nın iddialarının tam ters yönünde yerleşik bir
kanaat oluşmuş durumda.
Türkiye’deki iktidarın icraatı ve muktedirin
tutumları da bu kanaati daha da pekiştirici
niteliktedir.
İktidar medyası muktedirin
“Bütün bunlar bize vız gelir! Hodri
meydan!” diyen politikasına destek vererek, yangına körükle
giderken acaba aslında kime veya kimlere hizmet
ediyor?
Ne
dersiniz, Fethullah
Gülen ve cemaati bu duruma üzülmekte mi,
yoksa sevinmekte midirler?
Siyasette hamasi çıkışlar ile bir süre
kitleleri galeyana getirmek, başlangıçta getirisi var gibi görünen
bir yöntemdir.
Ama bunun sonuçlarını ve bedelini iyi
hesaplamak gerekir.
Onu yapmazsan, dün yediğin hurmalar eninde
sonunda bir yerlerini tırmalar.
***
“Vız gelir!” demek kolaydır ama bu çıkışın bir de ödenecek bedeli vardır. Ortamı gererken, iki taraf da kendilerine çıkacak olan faturanın hesabını yapmak durumundadır.