Cumhurbaşkanlığı
Sözcüsü İbrahim Kalın,
“Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a
yönelik husumet Alman siyasetinde prim
yapıyor” derken haklı. Gerçekten de Erdoğan karşıtlığı,
Almanya’da moda haline gelmiş
bulunuyor. Tayyip Erdoğan’ı
eleştirirken çoğu zaman kantarın topuzunun kaçtığı görülüyor.
Nitekim Almanya’nın ciddi gazetelerinden Fankfurter Rundschau geçen
gün yayımlanan bir yazıda “Erdoğan gibi
devlet rehinecileri” kabilinden bir
ülkenin Cumhurbaşkanı hakkında kullanılması pek mutat olmayan bir
deyimi telaffuz etmekte beis
görmüyordu.
Olaya biraz yakından bakınca, iki ülke arasında
son zamanlarda patlak veren ve tırmanmasını hâlâ sürdüren krizin
bir Alman -Türk çekişmesinden çok, bir Alman - Erdoğan çatışması
olduğunu söylemek daha doğru.
Evet, İbrahim Kalın doğru söylüyor, ama bu
doğru söz olayı açıklamaya yetmiyor ve hemen şu soru akla
geliyor:
- Tayyip Erdoğan neden Almanya’da genel bir
husumetin baş hedefi haline geldi?
Burada birden fazla etken söz
konusu.
Tayyip Bey’in son referandumdan önce
Almanya’daki Türklere seslenmek isteyişine Berlin’in karşı çıkması
üzerine kullandığı ve pek de devlet adamına yakışmadığı
söylenebilecek olan üslup, ardından bu konuda yapılan yine pek de
hoş kaçtığı söylenemeyecek olan zorlamalar olayların tırmanması
üzerine Beştepe’den yükselen Nazi suçlamaları, İncirlik krizi hep
bardağı dolduran damlalar oldu.
***
Almanya’da şu anda oluşan Tayyip Erdoğan
imajı, ne yapacağı belli olmayan, demokrasi ve insan hakları
karnesi bozuk bir diktatör imajıdır.
Türk medyasının yerli kamuoyuna yönelik olarak
yaptığı bu görüntünün doğru olmadığı yolundaki yayınların Alman
kamuoyundaki algıyı değiştirme yönünde fazla bir etkisi olacağı
düşünülemez.
Burada bir başka hususu da unutmayalım. Almanya
bu konuda böyle algısı olan tek Avrupa ülkesi değildir. Avrupa’da
ve dünyanın başka ülkelerinde de aynı algının paylaşıldığını
görüyoruz.