Tabutlarının üstüne al bayraklar örtülmüş şehit cenazeleri sıra sıra dizilmişler, en dipteki seçim sandığına doğru giden bir yol oluşturuyorlardı.
25 Ağustos günkü Milliyet gazetesinde, bir süre birlikte çalışmak mutluluğuna da eriştiğim, sevgili dostum Ercan Akyol’un karikatürünü görünce tüylerim diken diken oldu, kendimi tutamayarak haykırdım:
- İşte Yarbay Mehmet Alkan’ın isyan ettiği bu!
Şehit Yüzbaşı Ali Alkan’ın 23 Ağustos günü Osmaniye’deki cenaze töreninde yer alan ve herkesi itip kakarak ön safta boy göstermeye çalışan kimi iktidar yalakalarına tepki gösteren şehidin kendi de subay olan ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan şöyle haykırıyordu tabutun başında:
“Buradaki vatan evladı 32 yaşında; daha vatanına, sevdiklerine, dünyaya doyamadı.Buradaki vatan evladının katili kim? Düne kadar çözüm diyenler ne oldu da sonuna kadar savaş diyor? Kendileri gitsin savaşsın! Saraylarda 30 tane korumayla gezip, zırhlı arabalara binip, şehit olmak istiyorum, diye bir şey yok. Git o zaman oraya!”
Yarbay Mehmet Alkan’ı üniformalı isyana iten neden, şehit cenazelerini politik ikbali yolunda basamak yaparken o cenazelerde boyun bükerek boy gösterenlerdir.
***