Haber diye ben arkadaşımız Kemal Göktaş’ın dünkü Cumhuriyet’te
yayımlanan haberine derim işte.
Bilindiği gibi, bir grup akademisyen ile birlikte, bir bildiriyi
imzalayan Prof. Baskın Oran, bu eylemleri dolayısıyla, kendilerini
aşağılayıcı ifadeler kullanan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret
davası açmıştı.
Arkadaşımız Kemal Göktaş davayla ilgili haberinde Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın avukatlarının savunmalarında, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AHİM) içtihatlarına atıfta
bulunarak, “düşünce ve ifade özürlüğünün devletin veya nüfusunun
bir bölümü için saldırgan, şok edici veya rahatsız edici bilgiler
ve düşünceler için de geçerli olduğunu, bunlar olmaksızın
demokratik bir toplumdan söz edilemeyeceğini” ileri sürdüklerini
bildiriyordu. Cumhurbaşkanı’nın vekilllerinin savunmaları haberin
hası.
Zaten Baskın Oran’ın Cumhurbaşkanı aleyhine açtığı hakaret davası
başlı başına bir haberdi.
Öyle ya Türkiye, cumhurbaşkanına hakaret davası açısından, uzak ara
dünya birincisi...
Burada normalde, Cumhurbaşkanı dava açar, yoksa Cumhurbaşkanı’na
dava açılamaz.
• Burası Türkiye abicim, burada böyle! Nitekim, Cumhurbaşkanı
Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle önceki gece gözaltına alınan
Türk kökenli Hollanda uyruklu gazeteci Ebru Umar şunları
söylemiş:
• Türkiye’de olduğumu unutmuşum.