Sevgili,
Yakın dostlarının “ha bugün ha yarın çıkacak” diye
heyecanla
beklediğimiz YiğitOkur’un
anı kitabı “Buralardan Geçerken”de, artık yazınımızda
seçkin yeri olan bu yazarımızın, çocukluğunda okumayı yazmayı güç
söktüğünü okuyoruz.
Gençliğinde edebiyat ile tiyatroyu bir arada yürütmüş olan Yiğit
Okur, o dönemde kendi deyişiyle liseyi bitirdiği yıl kendini çömez
atadığı Haldun Taner’in de kendisini
dışlamaması üzerine, Hoca ile yakın ilişki içine girer. Genç
yeteneklerin her daim elinden tutmuş olan ve Yiğit Okur’a yakın
ilgi gösteren Hoca ile çömez arasında geçen bir konuşma kitapta
şöyle anlatılıyor:
“Adını şimdi hatırlayamadığım piyesin perde arasında
Haldun Taner şiirlerimi beğendiğini
söyledikten sonra ‘Siz niye düzyazı
denemiyorsunuz’ diye sorunca ustamın sorusunu hemen
yanıtladım: ‘Efendim biriktiriyorum,
bekliyorum’ dedim. ‘Ya demek bekliyorsunuz! Beklemeye
koyulduysanız daha 40 yıl beklersiniz’ dedi...
...Haldun Taner ‘kırk yıl’ derken, ‘şimdi
başlamazsan, hiçbir zaman başlayamazsın’demek istemişti. Ama
acaba 40 yıl aynı zamanda bir kehanet miydi?
Çünkü o tarihten 40 yıl sonra yazmaya başladım. Üstelik o
tarihten 3 yıl sonra da Haldun Taner Öykü Ödülü’nü
aldım.”
***