Onu efsaneleşen adını duyduktan elli yıl sonra tanımakmış
kısmet. Bundan üç yıl kadar önce, İznik Gölü’nün güney yakasındaki
Müşkül’e köyünün sahilinde kahvede, tanıştım üniversite yıllarımın
efsane Müşküle
muhtarı Fevzi Kavuk ile.
Fevzi Kavuk, “işçileri, köylüleri, marabaları, emeğiyle
geçinenleri” saflarına çağıran Mehmet Ali
Aybar’ın davetine uyarak, 1963 yerel seçimlerinde Türkiye
İşçi Partisi’ne (TİP) katılan bir avuç köy muhtarından biriydi,
daha sonra da 1965 genel seçimlerinde TİP listesinden milletvekili
adayı olacaktı.
O günlerde köy muhtarları önemli kişilerdi. Köyde muhtar jandarma
komutanı ile devleti temsil ederdi, köylü karşısında devletin somut
simgesi, acı sillesiydi muhtar.
O yıllarda nüfusun çoğunluğu köylerde yaşadığından, devlet dedin
mi, halkın ekseriyetin gözünde canlanan somut görüntü muhtar
olurdu.
Tercihini emekçi halktan yana kullanmış olan Müşküle’nin efsanevi
TİP’li muhtarı Fevzi Kavuk, geçen hafta aramızdan ayrıldığında ise
köy ile kent arasındaki nüfus dengesi takla atmıştı.
***
Bundan 90 yıl önce, 1927’de Türkiye nüfusunun yüzde 75.8 i
köyde, yüzde 24.2’si de kentte yaşamaktaydı. Fevzi Kavuk öldüğünde
ise durum terse dönmüş, nüfusun yüzde 76.8 i kentlerde yaşarken,
köyde yaşayanların oranı yüzde 23.2 ye düşmüştür.
Muhtarın önemi köyle birlikte azalmamış, kurum, ağırlığı mahalle
muhtarlığına dönüşerek önemini yine korumuş, hatta arttırmıştır.
Bir zamanlar kent yaşamında pek ağırlığı olmayan mahalle
muhtarları, günümüzde totaliter sistemin “beşikten, mezara” (hatta,
doğum şekline bile sistemin karışması, rejimin ihanetle suçladığı
kimilerine mezar vermeyi reddetmesi olgusu da göz önünde
tutulduğundan “beşik öncesinden mezar ötesine
kadar” demek belki daha da doğru olacaktır) sistem
mekanizmasının taban örgütleri konumunda, günlük yaşamda önemli
roller oynayan bir baskı unsuru haline gelmekteler.
Mahalle muhtarlarının önemini ilk kavrayan 12 Eylül rejimi
olmuştur. Kenan Bey zamanında 12 Mart’ın
“sayın muhbir vatandaş”ının rolü muhtarlara devredilerek
resmileşmiştir. Reis rejimi sırasında ise, muhtarlar, iktidar
piramidinin tabanını oluştururken, ayrıca gerektiğinde, zirveyle
doğrudan temasa geçme olanağına da kavuşmuşlardır.
Düzenli aralıklarla Saray’a kabul edilmekte olan muhtarların tümü
(şu anda elli bin köy ve mahalle muhtarı olduğuna göre,) 125.
muhtarlar toplantısında Sayın Başkanı bir kerecik olsun, görmüş
olacaklardır.