20 Mayıs günü, Sözcü gazetesinin 20 sayfası
da bembeyaz çıktı. Günlük yazı köşelerinin çerçeveleri çizilmiş,
yazarlarının isimleri ve resimleri konulmuş, ama onların da içleri
boş bırakılmıştı.
Türkiye geçmişte daha önce de benzer olayları
yaşamış, DP iktidarının 27 Mayıs’a doludizgin gittiği günlerde de
gazeteler sansür edilen haberlerin bulunduğu yerler beyaz
bırakılarak çıkmıştı.
O beyaz boşluklu gazeteler, Türk basınının kara
günlerinin göstergeleri olarak arşivlerde durmaktadır.
Bu kez bir gazete beyaz boşluklarla değil,
tepeden tırnağa bembeyaz çıkmaktaydı.
Gazetenin 20 Mayıs sayısının bembeyaz çıkması,
19 Mayıs’ta Sözcü’ye yönelik girişimler yüzünden, Türk basın
tarihinin kapkara günlerinden birini yaşamış olması
yüzündendi.
19 Mayıs günü gazete sahibi Burak
Akbay, internet sorumlu müdürü Mediha
Olgun, mali işler sorumlu müdürü Yonca
Kaleli ve muhabir Gökmen Ulu hakkında
“Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse iştirak
ve FETÖ’ye üye olmamakla birlikte, örgüt adına suç
işlemek” iddiasıyla gözaltı kararı alınmıştır.
Ne yazık ki, 13 mensubu, benzer abes iddialarla
aylardır Silivri’de tutuklu bulunan Cumhuriyet’in okurlarının da
çok yakından bildikleri gibi, bu ilk olay değildir.
***
Birçok olay birbirine eklenmekte ve şu anda hapishanelerindeki gazeteci sayısı açısından dünya birincisi olan Türkiye basın tarihinin en karanlık dönemini yaşamaktadır.