Suudi Arabistan’ın başını çektiği bazı Arap ülkelerinin Katar’a yaptığı ambargo mu, yoksa abluka mı? Aslında ikisi de fark etmiyor. Çünkü ikisi de kaba güç ve bu gücü uygulamak için bahane üretmeye bakıyor.
Pekiyi “Nereden çıktı” bu tartışma derseniz. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr’den. Çünkü kendisi yapılanların bir abluka değil olsa olsa ambargo olduğunu, ihtiyaç duyulması halinde Katar’a acil yiyecek içecek gönderilebileceğini söyledi. Lütfediyorlar. İnsanlara ekmek, çocuklara süt vereceklermiş. Bu açıklama bile tek başına kendi içinde ne denli bir zorbalık yaşandığını gösteriyor.
İyi de durup dururken bir ülkenin neredeyse tüm sınırlarını kapat, sonra tepki çektiğini görünce de sağa sola yalpala. Bu mızrak belli ki bu çuvala sığmıyor.
Abluka ve ambargo aslında askeri ve bir o kadar da ekonomik terimler. Öncelikle Ambargo’ya bakalım. Ambargo:
1) Bir devletin, kendi limanlarında bulunan gemilerin limandan ayrılmalarını yasaklaması.
Bu tam olarak henüz gerçekleşmiş değil. Ama sorun tırmanmaya devam ederse çok da karşılaşmayacağımız bir olasılık değil gibi duruyor.
2) Bir malın satılmasını ve gönderilmesini engellemek için alınan önlem, yasal yasak.
İşte bu tam olarak var. Süt ve ekmek dâhil Katar’a kara yoluyla hiçbir ürün girip çıkamıyor.
3) Bir malın ya da birçok malın serbest alım satımını, içerde ya da dışarda bir yere gönderilmesini yasaklamak.
Bu durum zaten diğerleriyle birlikte şu anda yaşanan şey aslında
4) Bir mala el koymak.
Henüz yapılmadı ama akıllarından geçen buymuş gibi duruyor.