Öncelikle adını koyalım. Mesut Barzani’nin bir yere gittiği yok. Bölgenin en organize silahlı gücüne sahip olan partisinin başında. Yerine bakacak olan da hiç yabancı biri değil. Babası Mustafa Barzani’nin torunu, kardeşi İdris Barzani’nin oğlu olan yeğeni, Kuzey Irak Kürt Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani.
Yani öz yeğeni de onun yerine bakacak. Belli ki çok yıprandığı için kenara çekiliyor. Ve belki de Irak Merkezi yönetimine verilecek olan tavizleri kendi vermiş olmasın diye böyle davranıyor. Toprak kaybının üzerine sınır kapılarının teslimini kendisi yapmak istemiyor. Irak ile bir savaşa girişilecekse de kayıpların sorumluluğunu taşımamaktan yana.
Türkiye’de yaşayan Kürtler içinde Barzani’ci bir akım var. Onunla ilişkide olan, seven, sayan bu akımın yolu bazen AK Parti ile kesişiyor, bazen bağımsızlık referandumunda olduğu gibi ayrışıyor. Bunda ayıp bir şey yok. Hayat ve politika böyledir zaten.
Bu kişiler, 25 Eylül bağımsızlık referandumu ile birlikte başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberinde Türkiye’nin tavrı, ters istikamette olunca ciddi bir sıkıntı içine girdiler. Erdoğan’a doğrudan “Yanlış yapıyorsun” diyemedikleri için de dolaylı bir anlatım yolu tercih ettiler. Kendilerince en uygun olanı da “Şiilik ve İran ile Türkiye’yi korkutmaktı.”