Türkiye yıllarca kendisini yırttı. “Suriye’de güvenli bölge kuralım” diye. Plan basitti. Tıpkı Saddam dönemi Irak’ında olduğu gibi. Bir bölge ilan edilecek ve oraya başka askeri güçlerin ne havadan, ne de karadan girmesi engellenecekti. Böylece milyonlarca Suriyeli buraya sığınacaktı. Ne göç sorunu olacaktı, ne ölümler.
Ama olmadı. Başta Amerika olmak üzere tüm Batılılar buna karşı çıktı. Öyle ya, yollarda ölenler kendi insanları değildi. Üstelik kaçanlar Türkiye başta olmak üzere çevre ülkelere sığınıyorlardı. Kendi sırtlarında yumurta küfesi yoktu.
Milyonlarca, milyonlarca insan yerinden yurdundan oldu, on binlercesi çoluk, çocuk hayatını kaybetti. Sonra fark ettiler ki, göç dalgası kendilerine doğru yöneldi. Ufak ufak, mırın kırın etmeye başladılar. “Uçuşa yasak bölge, güvenli bölge falan” diye.
Şimdiki iddia, yeni başkan Trump’ın Suriye’de güvenli bölgeler kurulmasına onay vereceği şeklinde. Ama artık bu Türkiye’nin istediği birşey olmayabilir.
Neden mi? Basit. Türkiye bunu istediğinde, Türk askeri Suriye içine girmemiş ve bu kadar alanı güvence altına almamıştı. Türkiye tıpkı Cerablus’da olduğu gibi kendi “Güvenli bölgelerini oluşturdu”.
Şimdi Amerika’nın uygulayacağı “Güvenli bölgeler” (ki bu deyişten birden çok olacağı anlaşılıyor) sizce nereler olur dersiniz?
Çok basit, bence Amerika Suriye’de barışın tekrar tesisi için yapılan çalışmalara katılmakta geç kaldığını fark etti. Ve gördü ki, bölgede kendisinin silahlandırdığı, eğitim verdiği ve dahi askerlerini aralarına yolladığı kişiler olası bir barış durumunda açıkta kalacak. Yani PKK uzantısı örgütler.
Amerika’nın güvenli bölgeleri belki biraz sivil halkı koruyabilir. Ama kesin olan asıl gerekçe PKK güdümündeki silahlı örgütlerin korunması olacaktır.
Bu ne Türkiye’nin istediği birşeydir, ne de bölgedeki diğer aktörlerin. Türkiye sırf kendisi başka bir zamanda ve başka şartlarda istediği bir şeyi (Güvenli bölge) zaman ve şartlar değiştikten sonra tekrar istemeli mi?
Amerika’nın güvenli bölgelerinin PKK uzantısı örgütleri korumaya yönelik olacağı çok açık. Kimi Amerikalılar, bir zamanlar Kuzey Irak’ta yaptıklarını tekrar etmeye çalışıyorlar. Üstelik o zamanlar Kuzey Irak’ta Barzani yönetimi vardı ve Türkiye ile hiç bir zaman düşmanlık ilişkisine girmemişti.
Şimdi, açıkça teröristlerden oluşan, ideolojik-organik bağını inkar etmeyen, PKK ve parçalarından oluşan, güvenli bölgelerin içinde rahatça yaşayıp, Türkiye’ye terörist ihraç eden bir oluşum ciddi sıkıntılar yaratır.