Toplumumuzun ilginç bir yönü var. Politikacılar iyi bilir. Televizyon gibi genel kitleye hitap eden meslek sahipleri de öyle.
Bazen bir konuya çok ilgi gösterir, bazen ise kendi içine döner. Gündemi bir anda değişir. Sıkılabilir. Ama sıkıldığını belli etmez.
Geçmiş zaman, Show Tv büyük maddi sıkıntı çekiyor. Patronun bankalarına el koyulmuş, büyük şirketlerinde sıkıntılar var. Yani para yok. Her şeyden tasarruf ediliyor. Doğru düzgün dizi bile çekilemiyor. Maliyeti düşük yapımlara yöneliniyor mecburen. “Ama kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş” lafında olduğu gibi o zor günlerde “Kaynana Semra” diye bir fenomen çıkıyor ortalığa. İçimizden biri. Belki annemize benziyor belki teyzemize. Ama bizim gibi işte. Yabancıların “big brother” yarışmalarının bir versiyonu. Şimdiki ortalığı yıkan evlilik programlarının da atası.
Çok tutuluyor. Çünkü aşırı marazi. Kavga-gürültü, aşk-meşk ne ararsan var.
Derken seçim günü gelip çatıyor. Eh seçim yayını da yapmak lazım. Ama bütçe yok. Bu durumda “ucuz” iş yapan bir ekip ile anlaşılıyor. Dışarıdan, diğerlerinin yaptığının belkide dörtte bir parasına entegrasyonu sağlayacaklarını söylüyorlar. İnanıyoruz mecburen.
Neyse sandıklar açılıyor, oylar gelmeye başlıyor. Her kanal aşağı yukarı aynı şeyi yapıyor. O güne kadar ortalıkta seçimden başka hiç bir şey konuşulmamış.
Neyse, yayın başladıktan sonra bizim “ucuz” sistem su koyverdi. Gelen rakamlar bir türlü ekrana taşınamıyor. Yazılımın aklı karıştı anlayacağınız. Son darbe Kadıköy seçimlerinde partilerin isimlerinin karşısına aydıkları oy yerine dolar işareti koyulması oldu. “Yahu başka işaret mi kalmadı” diye düşünüyor insan. Ama makine bu. Yapacak bir şey yok. Bir türlü düzeltilemiyor. Sistem çöktü anlayacağınız.