Kaç insanı kandırdı. Bitkisel ilaç maskesi altında bir sürü hastalığa çare bulduğunu iddia ediyordu. Abuk subuk ne bulduysa sattı. Kansere iyi geldiğini iddia etti sattı, iktidarsızlığa, kelliğe, ağrılara aklınıza ne gelirse, her derdin dermanının kendisinde olduğunu iddia etti sattı.
Adının başında kullandığı unvan “Doktor”du. Ama doçentliğinin sahtecilikten geri alındığı, doktorluk yapmaktan men edildiği ortaya çıktı.
İşte herkese her derde deva bitkisel ilaçlar satan kansere çare bulduğunu söyleyen Doktor Ömer Coşkun. Hayatını kaybetti. Böbrek yetmezliğinden. Üstelik öldüğü yer ise tedavi gördüğü Amerika dönüşü kaldırıldığı hastanede idi.
Ölmüş bir insanın arkasından kötü şeyler yazmak ne derece doğru bilemiyorum. Ama halk sağlığı açısından mutlaka anlatılması gerekiyor. En azından bu tür “sihirli karışımlar” satanlara bir kişi daha az inansa, bir kişinin hayatı kurtulur.
Ömer Coşkun’un yönettiği 3-4 televizyon kanalı vardı. Muhtemelen bu kanalların bir kaçının sahibi, birkaçının ise işletmecisi idi. İşi ekrana çıkıp adının önündeki Doktor unvanı ile çaresiz durumdaki insanlara bitkisel karışımlar satmaktı. Aslında sattıklarının bitkisel karışım olduğunu sadece kendisi söylüyordu. Ne oldukları belli değildi. Üstelik sattığı şeylerin tek bir derde deva olduğu bile görülmemişti. Ama Ömer Coşkun sürekli kendi çektiği görüntülerle ekranlara çıkıp ürünlerinin birer sağlık mucizesi olduğunu anlatıp duruyordu.