AK Parti çok belli ki geniş kapsamlı bir yenilenme hareketine başlıyor. İlk olarak ele alınan ise belediye başkanları. Çünkü görünürdeki ilk seçim o. Kimse kimseyi kandırmasın. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. Sanki belediye başkanları kendi başlarına seçilmişler de kimse yerlerinden alamazmış gibi davranmanın alemi yok. Onlar değil mi seçim zamanları bin türlü yol ile “Beni aday gösterin ne olur” diyen.
Bir iki ufak tefek yer hariç Türkiye’deki belediye başkanlarının tümü parti iradesi ile seçilirler. Halk da yüksek oranda partilere oy verir. Hele büyük şehirlerde. Bu durum AK Parti’de daha da belirgindir. Çünkü parti iktidardadır ve lideri, diğer tüm liderlerin toplamından daha etkindir. Lider, partiyi yükseğe çekmektedir. Yerel yönetimlerde, davul Sayın Erdoğan’ın boynunda, tokmak başkalarının elindeyken yaşamak kolay. Ama iş matematiğe geldiğinde tüm hesaplar alt üst olur. Partiyi aşağıya çeken biri olduğunda ne yapılacaktı yani? “Bir kere seçildi. Çaresiz 5 yıl bekleyeceğiz” mi denmeliydi?
Bu uygulamanın siyasi getirisi olur, götürüsü olur. O ayrı tartışma. Bu da göz önüne alınmıştır elbet. Seçimlerin hiçbir hesap yapılmadan şansa bırakıldığını düşünecek kadar saf mısınız?