Türkiye’de insanların yüzde 75’i uydu üzerinden televizyon izliyor. Yani evlerinde çanak antenleri var, oradan takip ediyorlar her şeyi. Bu çanak antenler de Türksat uydularına dönük.
Size önce biraz tekniğini anlatayım. Dünyanın üzerinde dönüp duran uyduların bir işlevi de televizyon yayınlarını aşağıya yansıtmak. Yani taşıyıcı görevi yapmak. Bu işi yapan bir sürü uydu ve uydu şirketi var. Devletlere ait olanlar var, özel sektörün işlettikleri var.
Her uydunun kapsama alanı farklı. Uzayda hangi bölgeye yayın yapılacaksa onun üzerinde duruyorlar. Dolayısıyla uzaydaki koordinatları da çok değerli. Bu uyduların kapasitesi sınırlı. Bu hizmetin doğal olarak da bir bedeli var. Kapasite ne kadar sınırlıysa fiyat o kadar pahalı.
Türkiye’deki televizyonların çok büyük bir bölümü Türksat uyduları üzerinden yayın yapıyor. Onu işleten şirketin de adı Türksat. İşte bu Türksat çok değerli. Çünkü Türkiye’deki çanak antenlerin çok büyük bir kısmı ona dönük. Bütün büyük kanalların yanı sıra, yüzlerce ufak tefek veya yerel kanal da Türksat’ta yer kapmak için savaşıyor. Bir kez yer kapan bir daha bırakmıyor. Devir için ise milyon dolarlardan kapı açıyor. Bir tür taksi plakası gibi yani. Ama Türksat’ı diğer uydulardan ayıran bir özellik var, emsallerine göre pahalı. Ortalama kalitede bir görüntü basacak kanalın ödemesi gereken para 20 bin dolardan başlıyor.