Bir müzayede. Eski kitaplar, el yazmaları, antikalar, tablolar satılıyor. Organizasyon kahvaltılı. Yani katılımcılar hem kahvaltı ediyor hem istediklerini satın alıyor. 10 kişilik bir masada oturuyoruz. Aşağı yukarı herkes birbirini tanıyor. Ben davetli kadrosundayım. Her gören, eğer tanımıyorsa “Esnaf mısınız?” diye soruyor. Yani antikacı, galerici falan mı, yoksa kişisel meraklı mısınız, öğrenmek istiyor.
Masada kimsenin tanımadığı bir bey var. Kibar, iyi giyimli, pek sesi soluğu çıkmıyor. Piyasanın kurtları belli ki hiçbir yere koyamamış. Tanımıyorlar. Kendisi için alacağa da benzemiyor. Derken açık arttırma başlıyor. Ama masamızdaki bey sürekli bir şeyler alıyor. Her şeye tabela kaldırıyor. Esnaflar rahatsız. Çünkü fiyat artıyor. Hafif hafif homurdanmalar var.