Öncelikle, çok izleniyorlar. Seviliyorlar. İftar veya sahur sofralarında açık bulunan ekranlarda onlar yer alıyor. Neymiş efendim, çok para alıyorlarmış. Biri ayda 400 bin, diğeri 250 bin, bir diğeri ise 150 bin lira kazanıyormuş. Bu olmamalıymış. İslam parayla anlatılır mıymış? Bu eleştirilerin din ile alakası olmayanlardan gelse neyse. Ama eleştirilerin bir kısmı dindar kesimden.
Bu eleştirileri doğru kabul edersek, uzatmamız da lazım. Mesela, dini program yapan bir kanal bu programa reklam almalı mı? İslam üzerinden para kazanılmalı mı?
Ama gördüğüm ne kanallara laf var, ne de benzer şekilde başka kanallarında üzerine dualar yerleştirilmiş kolye, yüzük ve bilumum ürün satanlara.
Yani edilen laflar aslında günümüz popüler televizyon kültürünün bir eleştirisi değil. Eleştiri, hocaların aldığı paralara.
İlk olarak, şunu kabul edelim. Televizyonlar bu programları yaparak para kazanıyor. İçlerine reklam alıyor. Yani bir değer ortaya çıkıyor. “Güzel” anlattığı için sevilen veya daha çok tercih edilen bir kişinin bu kazanılan paradan hakkı olan payı alması neden sorun oluyor ki?
Eğer eleştirilecek ise, eleştirinin alınan paralara değil, anlatılanların içeriğine yönelmesi lazım. Eğer içerikte bir yanlışlık var ise buyurun söyleyin.
Bana göre ise, bu tür ramazan programlarında yapılan en büyük yanlış, milyonda bir kişinin aklına veya başına gelen kimi garip durumların - soruların ekrana yansıtılması. Bu garip soruların büyük bir ciddiyet içinde cevaplanmaya çalışılması. Bazı sorular o kadar abuk ki, bu tür şeyleri düşünen bir beynin, gerçekten İslami bir cevap aradığını düşünmek çok zor.
Bir diğer eleştirim ise, konu televizyon olunca haliyle işe reyting karışıyor. Reyting alınan para miktarını belirliyor çünkü. İşte tam da bu yüzden bu birçoğumuzun şikâyet ettiği “abuk” sorular sorunu ortaya çıkıyor. Yapımcılar bu tür soruları gündeme alıyor.
Yani aslında asıl sorun alınan paralar değil. Bu paraları sürekli almak için yapılan şeyler. Çünkü bu hocalar işlerini bedava bile yapsalar, bahsettiğim sorunlar devam ettiği sürece, eleştiriler de devam eder.