Türkiye'deki kumarhanelerin kapanacağı son gün bir "Casino"ya gitmiştim. Sırf gözlemlemek için. Hala gözümün önünde.
Genç çocuklar, bir kısmı tamirci çırağı. Ellerinde haftalıkları çılgın gibi kumar oynuyorlardı. Sanki para dağıtılıyordu. Bunlar geç kalmıştı.
Hali vakti daha yerinde olanlar da aynı gazı almıştı. Kumarhaneler kapanacaktı ve bunlar son vagona atlamaya çalışıyordu.
Kumar Türkiye’de büyük sosyal yaralar açtı. Geleneksel olarak kahvehanelerde 3-5 kişi arasında oynanan kumarın zararı kontrol edilebilir nitelikteydi. Hiç olmazsa polis arada sırada basar, ceza keser veya kahvehaneyi kapatırdı.
Ama Türkiye’nin ekonomik olarak büyük sıkıntı çektiği dönemde adeta kurtarıcı olarak gösterilen Casinolar beraberinde yıkım getirmişti.