Çünkü hiçbir işine yaramaz. Yol yok su yok. “Nereden bahsediyorsun? Yunan nereden çıktı?“ derseniz, birkaç satır sabretmeniz gerekecek.
Türkiye bir inşaat cenneti. Biliyorsunuz. Haliyle bu kadar inşaatın da bir toprak parçasının üzerine yapılması gerekiyor. İşte o yüzden artık İstanbul’da mendil açacak kadar bile boş yer kalmadı. Müteahhitler en uygun şartlarla yüzde 50 ile anlaşıyorlar. Popüler bölgelerde bu oran yüzde 80’e ulaşıyor. Toprak sahibi yüzde 80 aldığında müteahhit geri kalanından masrafı çıkartıp bir de kâr etmeye çalışıyor. Ediyor da. Ediyor ki bu işi yapıyor. Ama bu yüzden de daire fiyatları artıyor. Daire fiyatları arttıkça ister istemez bir balon oluşuyor.
İnşaat çılgınlığı bu derece artınca, toprak da değerli bir yatırım aracı halini aldı. Alım satımı aslında çok zor olan tarlalar yatırım amaçlı değerlendiriliyor. İstanbul’da yer kalmayınca böyle düşünenler de yakın bölgelere yöneliyor doğal olarak. İstanbul’un çeperi daha da değerleniyor ve dolandırıcılık aracı oluyor.