Amerikan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Kirby’nin, savcıların “terör örgütü” olarak tanımladığı bir yapının yayın organına kayyum atanması sonrası yaptığı şu açıklama, beni şaşırtmadı: Bu durumu, Türk hükümeti tarafından, basın kuruluşlarına ve kendisini eleştirenlere yönelik olarak yargı ve kolluk kuvvetledi aracılığıyla yürütülen rahatsızlık verici bir dizi eylemin sonuncusu olarak görüyoruz. Eh, sözcüsü iki de bir ortalığa dökülüp Türkiye aleyhine konuşmayı bir iş sanan bakanlığın Ankara’daki büyükelçisi de John Bass gibi olur!.. Bass, hukukun yaptığı bir işi, yürütmenin gerçekleştirdiğini savunuyor konuyla ilgili açıklamasında, söz orada bitti zaten... ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ne bileyim, Nedim Şener tutuklandığında benzer hassasiyeti gösterdiğini, Başkan Yardımcısı’nın İstanbul’a kadar gelerek evladına, “senin baban bir kahramandır” dediğini duyamadık. Sen, “müttefik” olarak tanımladığın bir demokrasinin emniyetine, yargısına eleman sızdırıp, bu teşkilatın medya desteğini planlayacak, devamında da “sivil görünümlü” bir darbeye kalkışacaksın, o devlet, kendini koruma refleksi gösterince de “rahatsızım” diyeceksin. Bu tür açıklamalar hayırlıdır, her gün biraz daha etekteki taşların döküldüğünü görüyoruz...