Meslek yaşantımda, ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın son ziyareti kadar, faydalı ve gerçekleri yansıtan bir başka üst düzey Amerikalı ziyareti hatırlamıyorum, etekteki taşlar dökülmüştür, artık kendi çizdiğimiz rotada işimize bakabiliriz...
Hayır...
Amerikan Büyükelçisi John Bass’ın ülkesinin iki numaralı ismini bugüne kadar yaptıkları tüm analizlerde çuvallamış, görüntü itibariyle bir “kaybedenler kulübü” üyelerini andıran bazı meslektaşlar ile buluşturmuş olmasından söz etmiyorum...
Büyükelçi, Başkan Yardımcısı’nı istediği insanlarla buluşturur, bana ne... Bunlardan birinin analiz kalibresini, bu buluşmadan 24 saat sonra yazdığı yazıya, “Türkiye’yi NATO’dan çıkartalım” başlığını atması ile anlamış olduk. Başlık, Bass’ın yakın ilişki kurduğu gazeteci/yazar tayfasının IQ seviyesi açısından yeterli bir fikir veriyordu...
Amerikan yönetiminin İncirlik için 9 ay yalvardığı Türkiye’yi NATO’dan çıkartma fantezisi, ancak, nazik bir tanımlama ile “algı sorunu yaşayan durgun zekalar” için geçerli olabilecek bir yaklaşımdır...
Türkiye’siz bir NATO olabilseydi, merak etmeyin, bunu, Esed yanlısı bir faşist kalemin fantezisine bırakmaz, 1974 Kıbrıs Harekatı sonrasında yaparlardı...
Geçiniz...
Biz nazik bir milletiz, Ortadoğu’daki “süper güç” ağırlığını, 21 Ağustos 2013 günü, Beşar faşizminin Şam’ın Doğu Guta bölgesinde gerçekleştirdiği kimyasal silah saldırısında kaybetmiş bir devletin başkan yardımcısını “miş gibi” ağırladık...
Amerikan yönetiminin o gün “kırmızı çizgilerini” çiğnemesiyle, artık Suriye ve Irak konularında bizim için bir şey ifade etmediğini tabii ki, Biden’in yüzüne söyleyemezdik, sonuçta geleneksel Türk misafirperverliğinin yara alması söz konusu...
Ama, uygun bir ortamda, birilerinin, Washington’da henüz alzheimer olmamış bazı kişilere, Türk-Amerikan stratejik ittifakının ortadan kalkmakta olduğunu söylemesinde yarar var.
ABD PKK’ya terör örgütü dese bile...
Ne demişti, HDP Eşbaşkanı Yüksekdağ: Sırtımızı YPJ’ye, YPG’ye ve PYD’ye yaslıyoruz.
Aslında dürüst davranmış, bize de önemli bir işaret vermiş, kızmayın. Yakında belli ki, PKK kalmayacak, YPG de müttefikimiz Amerika’nın korumasında “çalışmalarını”(!) sürdürecek.
Biden’ın yaptığı açıklamada, “Biz Sayın Başbakan’la, DAEŞ, PKK, El Nusra konusunda hem fikiriz. Bunlar basitçe söylemek gerekirse terörist gruplardır” cümlesinde PYD nerede, söyleyeyim, Biden’ın cebinde!..